“Küresel Emperyalizme Karşı Milli Mücadele Günü” olarak adlandırılan 4 Kasım’da (13 Aban) Tahran’daki eski ABD Büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteriye askeri ve siyasi yetkililer ile Tahranlılar katıldı.
Gösteri alanına kurulan sahnelerde öğrenciler marş ve şiirler okudu. Göstericiler İran, Filistin, Hizbullah bayrakları ile Gazzeli çocukların fotoğraflarını taşıdı.
Binlerce kişinin katıldığı gösteride, ABD ve İsrail karşıtı sloganlar atıldı.
Tahran’daki programda konuşan İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, bütün sorunlarının kaynağının ABD ve İsrail olduğunu belirterek, “Amerikalılar tarih boyunca her koşulda ülkemizin ulusal güvenliğinin ve ilerlemesinin karşısında durmuş, komplolar, savaşlar ve darbelere başvurmuştur.” dedi.
Boyun eğmenin ve uzlaşmanın sonucunun “rezillik ve yenilgi” olduğunu söyleyen Kalibaf, “Direnişin mutlaka bir bedeli olacak ama teslim olmanın bedeli direnişten çok daha fazladır.” ifadelerini kullandı.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin el Kassam Tugayları’nın İsrail’e karşı düzenlediği Aksa Tufanı saldırısını direnişin pratik bir örneği olarak nitelendiren Kalibaf, bu operasyonun tarihi bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
Kalibaf, Aksa Tufanı’nın “dünya düzeninin denklemlerini, küresel ve bölgesel düzeydeki hesap faktörlerini değiştirdiğini” ifade ederek, “Siyonist rejim (İsrail) ne yaparsa yapsın asla eski durumuna dönemeyecektir.” diye konuştu.
AA’ya konuşan göstericilerden Fatma Corcani, “13 Aban’ın (4 Kasım ) yıl dönümü vesilesiyle buraya geldik. O gün şehit olan gençler için geldik. Gazze’de şehit olan çocuklar için geldik.” dedi.
Dünyadaki tüm Müslümanları desteklediklerini ve İsrail’in yok olmasını istediklerini söyleyen Corcani, “İnşallah Gazze ve Lübnan başta olmak üzere tüm dünyada zafer İslami direniş cephesinin olacaktır.” diye konuştu.
İranlı gösterici Ali Esğer Azizi de dünyada işlenen tüm cinayetlerde ABD’nin sorumluluğu olduğunu ifade ederek, “Bugün de Gazze ve Filistin’de olanların asıl faili ABD, İngiltere, Fransa ve dünya Siyonizmidir.” şeklinde konuştu.
Yıllar önce ABD’nin Tahran Büyükelçiliğini ele geçirdiklerini dile getiren Azizi, bugün de tüm dünya Müslümanları ile “Kahrolsun ABD” nidaları eşliğinde onları ayakları altına alabileceklerini söyledi.
Gösteriye katılan 13 yaşındaki Zeynep Resuli ise Filistin halkına destek olduklarını ifade ederek onları yalnız bırakmayacaklarını göstermek için buraya geldiğini söyledi.
ABD’NİN TAHRAN BÜYÜKELÇİLİĞİNİN İŞGALİ
İran devriminin lideri Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin “Casusluk yuvası” ilan ettiği ABD’nin Tahran Büyükelçiliği, İran devriminden 9 ay sonra 4 Kasım 1979’da kendilerine “İmam’ın Çizgisindeki Öğrenciler” adını veren ve sayıları binlerle ifade edilen silahlı gruplar tarafından işgal edildi.
10 Şubat 1979 devriminin ardından Humeyni’nin “birincisinden daha büyük bir devrim” olarak nitelendirdiği olaydan sonra İran ile ABD arasındaki tüm diplomatik köprüler atıldı.
Modern dünya diplomasi tarihinde en uzun diplomatik rehine krizi olarak kayıtlara geçen olayda, Büyükelçiliği işgal eden silahlı gruplar, gizlice kaçmayı başaranların ardından kalan 66 diplomattan hasta bir kadın ile 13 Afrika kökenli Amerikalıyı serbest bıraktı, 52 kişiyi ise 444 gün boyunca rehin tuttu.
ABD ile İran arasında uzun süren Cezayir müzakerelerinin ardından 20 Ocak 1981’de varılan anlaşmanın resmen imzalanmasıyla rehinelerin bırakılması kabul edildi ve 21 Ocak 1981’de esirlerin teslimi Almanya’daki bir Amerikan askeri havaalanında gerçekleşti.
İran’da her sene olayın yıl dönümünde ülke genelinde ABD karşıtı protestolar düzenleniyor.