Karar yazarı İbrahim Kahveci, son dönemde Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan hakkında çıkan haberlere işaret ederek, ” Bu haberler muhalefetten gelmiyor; bilakis iktidar içi mücadeleden geliyor. Ve kaynak olarak gösterilen yerler de bir hedef saptırma ve yeni hedefler olarak ileri sürülüyor. Nitekim Mehmet Şimşek adının zikredilmesi de bunun ürünü olabilir. Sorun nerede? Neden yeni ekonomi yönetimi devrilmek isteniyor?” dedi. İktidarın yeterli “kemer sıkmayı” politikasını hayata geçiremediğini söyleyen Kahveci, “Bu ortamda mevcut rasyonel ekonomi yönetimine çekilen operasyon ülkenin geleceğinden ziyade kendi geleceklerini ve kendi iktidarlarını düşünenlerin hamlesidir” ifadelerini kullandı
“Sorun nerede” diye soran Kahveci’nin “Bu ilaç öldürür mü?” başlıklı köşe yazısının ilgili bölümü şekilde:
“Uygulanacak rasyonel politika iktidarda kim olursa olsun belliydi. Ama mevcut iktidarın GÜVEN gibi bir sorunu vardı. Bu güven sorununun ilk sırasında da ERDOĞAN gelmektedir.
Yarın sabah kalktığında ne yapacağı belli olmayan bir Erdoğan faktörü veya riski zaten ülkemizin en büyük riskidir. (Finansal dengeler açısından)
O nedenle seçim öncesi diyordum ki, “uygulanacak olan politikada iktidar değişmez ise 1-süre çok uzun olacak, 2- maliyet daha fazla olacak” Muhalefet iktidara gelseydi 4-6 ay sürecek kemer sıkma süreci, iktidar değişmezse 1,5-2,0 yıl sürmek zorundadır. Ve de muhalefet iktidara gelirse 400-600 bin kişinin işini kaybetmesi ile bitecek olan bu politika, iktidarın devamı halinde 3-4 milyon kişinin işini kaybetmesi ile sonuçlanacaktır. Bunları seçim öncesi defalarca yazdım.
Şimdi görüyoruz ki, iktidar yeterli kemer sıkmayı yapamıyor ve dış dengeler henüz istenen sonucu vermiyor. Çünkü hastamız ağır bir grip geçirmiyor, tersine ağır bir zatürre yaşıyoruz. Ve grip ilacı ile istenen bu iyileşme gerçekleşmeyeceği gibi zaman geçtikçe zatürre daha da ağırlaşacaktır. Bu ortamda mevcut rasyonel ekonomi yönetimine çekilen operasyon ülkenin geleceğinden ziyade kendi geleceklerini ve kendi iktidarlarını düşünenlerin hamlesidir.
Hatta şunu da belirtelim: Seçimleri kaybetme pahasına ülkemizi kurtarmak gerekirken, Ülke’yi düşünmeyenlerin gittikleri yolu nasıl tasvip edebiliriz?”