M.Ö. 14’üncü yüzyılda yaşamış Mısır kraliçesi Nefertiti (Adının anlamı güzeller güzelidir), 20’nci yüzyılın en iyi heykel yüzü seçilmiştir.
Onu bu prestije layık gören elbette güzellik takıntısı olmuştur.
Çıkık elmacık kemikleri, altın orana sahip yüz şekli ile tarihin en değer gören meşhur büstüyle tanıyoruz onu. Mumyasının makyajlı hazırlandığından yola çıkarak güzellik sırlarını az çok tahmin edebiliyoruz.
Nefertiti başını bir perukla kapatır ve gözlerini kohl adında bir boyayla boyardı.
Eski Mısır’da kullanılan kohl, siyah kurşundan elde edilen bir boyadır. Bu, Nefertiti’nin kurşun zehirlenmesinden öldüğünü gösteriyor.
Ruju da bromin manniti içerirdi. Bu madde de yoğun zehir vardır. Nefertiti’nin yaptığı makyajlar yüzünden hayatını kaybetmiş olma ihtimali oldukça yüksektir.
Yeni örnek günümüzden; Anastasia Pokreshchuk…
Bir ifade takınmasına gerek yoktur, çünkü zaten sayısız işlem nedeniyle ifadesi yüzüne yerleşmiştir. Anastasia Pokreshchuk, Ukraynalı bir model ve sosyal medya fenomenidir. Özellikle geniş dudakları ve aşırı büyük elmacık kemikleriyle tanınır.
İnsanlar daha belirgin elmacık kemiklerine sahip olmak isteyebilir, çünkü bu özellik genellikle yüzdeki simetriyi artırır ve yüz hatlarını çekici hale getirir.
Bazıları, daha belirgin elmacık kemiklerinin gençlik ve sağlık izlenimi yarattığına inanır.
Ayrıca belirgin elmacık kemikleri, yüzdeki diğer özellikleri dengeleyerek yüzde daha çekici bir denge ve oran sağlayabilir.Kültürel etkiler de bu tercihi etkileyebilir.
Örneğin, belirgin elmacık kemikleri bazı kültürlerde güzellik standartlarına daha uygun görülür ve bu nedenle insanlar bu özelliği vurgulamak ister.
Ünlülerin belirgin elmacık kemiklerine sahip olması da bu özelliğin arzulanmasını tetikleyebilir. Bu tür etmenler, insanların kendi görünümleriyle ilgili tercihlerinde etkili olabilir.
İşte bu “daha belirgin, daha çekik, daha dolgun, daha genç, daha güzel” yarışında daha önce Nefertiti’nin sonunu getiren kurşun zehirlenmesi örneği, bugün aşırı ve gereğinden fazla dolgu/implant işlemleriyle karşımıza çıkabiliyor.
Fazla dolgu yapılmasının sağlığa zararları olabilir. Burada dikkate alınması gereken önemli noktalar şunlardır:
◊ Enfeksiyon riski: Fazla dolgu enjeksiyonları, enfeksiyon riskini artırabilir. Enjeksiyon yapılan bölgede enfeksiyon gelişirse, ciddi sağlık sorunları oluşabilir.
◊ Doku hasarı: Fazla dolgu maddesi enjekte edilmesi, dokulara baskı yapabilir, dokuların deformasyonuna yol açabilir. Bu durum, istenmeyen sonuçlara ve doku hasarına neden olabilir.
◊ Doğal görünümün bozulması: Fazla dolgu, kişinin yüzünde doğal olmayan bir görünüm oluşturabilir. Bu, estetik olarak istenmeyen sonuçlara neden olabilir ve psikolojik olarak rahatsızlık verebilir.
◊ Alerjik reaksiyonlar: Bazı kişiler dolgu maddelerine alerjik reaksiyon gösterebilir. Bu durum ciltte kızarıklık, şişlik ve kaşıntı gibi semptomlara yol açabilir.
◊ Kalıcı hasarlar:
Fazla dolgu enjeksiyonları, kalıcı hasarlara neden olabilir. Bunlar arasında doku nekrozu (doku ölümü), skar oluşumu ve uzun süreli şişlikler yer alabilir.
Sonuç:
Dolgunun dikkatli ve uygun şekilde yapılması önemlidir.
Uzman bir sağlık profesyoneli tarafından yönetilmelidir. Ayrıca dolgu maddelerinin güvenilir ve onaylanmış kaynaklardan temin edilmesi de kritik önem taşır.
Pokreshchuk’un tarzı ve görünümüyle ilgili düşünceler kişiden kişiye değişir.
Bazıları onun tarzını ve cesur görünümünü takdir ederken, diğerleri farklı bir tarzı tercih edebilir.
Önemli olan, herkesin kendi benzersizliğini bulmasıdır, kutlamasıdır.