Acun Ilıcalı, Survivor’a veda eden Yasin Obuz’la ilgili düşüncelerini paylaştı. Ilıcalı, “Yasin bizim için tabii ki çok değerli bir yarışmacı. Pozitif enerjisiyle her zaman kendisini sevdirdi. Her zaman takımında sevilen oldu. Yarışmalarda hem fiziksel hem de psikolojik olarak destek verdi. İyi bir yarışmacıydı. Bu sene bence kendisini çok iyi geliştirmişti. Kendisine buradan sevgiler yolluyorum. Katıldığı için çok mutluyuz. Yasin bu sene bence beklentinin çok üzerine bir performans sergiledi ama all star olduğunu unutmamak lazım” dedi.
Takım sayılarında Yasin’in gidişiyle beraber erkeklerde eşitsizlik olduğunu belirten Ilıcalı, şu ifadeleri kullandı:
Sayılardaki dengesizlik ortada. Bu dönem Survivor’da biliyorsunuz aslında yeni takımların yapıldığı dönem. Normalde haftalık takımlar yapıyoruz. Bunun sebebine gelince de yarışmacıların sürekli oyunun içinde olması gerekiyor. Yarışmacıların beklememesi lazım. Şu anda bir denge gözüksede sonuç itibariyle 5’e 3’lük bir eşitsizlik var. Bu şu demek sürekli olarak bir yarışmacı dışarıda kalacak. Bazı yarışmacılar çok oynayacak. Survivor’ın bu dönemi, o dönemi değil. Bu dönemi performans dönemi. Finale giden yok, artık sayılı hafta kalmış. Bu yüzden dengeyi sağlamak lazım. Haftalık takımlara başlayacağımız dönem Mavi takımın çok kenetlenmesi, sonuç itibariyle de dağılmaması. Kırmızı takımın yine ciddi anlamda kenetlenmesi, bu gibi yeniden takım yapmayı çok öncelikli bir seçenek yapmadı. Biz de ufak bir dokunuş yaptık biliyorsunuz Merve’ye teşekkür ediyoruz. Şu anda yeni takımında. Şimdi de Kırmızı takımdan bir erkeğin Mavi takıma geçmesi gerekiyor.
‘TEK TEK ERKEKLERİMİZİ İNCELEMEYELİM’
Acun Ilıcalı sözlerine şöyle devam etti:
4 erkek 4 erkeğe karşı bu hafta oyunları oynayacağız. Erkek elemesi var, böylece erkeklerde normal performanslarını sergileyebilecek. Tek tek erkeklerimizi incelemeyelim.
Yunus Emre’yle başlayalım. Yunus Emre, mavide başladı sonra bizi kırmadı Kırmızı’ya geçti. Değişikliği kullanmış oldu.
Hilmi Cem’i incelersek zamanın ünlü Mavi’si. Bu sefer Kırmızı’da başladı. Performansı çok iyi. Mavi’ye gitse ne olur diyorsanız bence direk kalabalığa karışır. İyi bir alternatif.
Sercan’a bakıyorum; Hiçbir zaman Mavi elektriği alamadım. Böyle anti Mavi tipi oldu. Defalarca Mavi takımı sinir etti. Sevinçleriyle verdiği enerjiyle Mavi takımı haftalarca kendisine karşı yükseltti. Baktığım zaman Sercan’ı Mavi takımda göremiyorum.
Atakan, yeni azılı Kırmızı’lardan bir yarışmacı. Katıldığı sene Kırmızı’ydı. Bir doz Mavi’si var zamanında onun dışında baktığım zaman Survivor’da katıldığı her gruba enerjiyi veren olmakla birlikte, bu sezona baktığımda Ogeday’la kutuplaşması ama sempatik kutuplaşması diyorum ben ona. Zaman zaman takımı savunması, takımın sözcüsü olması şeklinde bakıyorum ve Atakan’ı Mavi de göremiyorum.
Şimdi Özgür’e geldik. Özgür eskinin ünlü Mavi’lerinden. Aylarını verdi Mavi takıma. Hatta Mavi takımın kaptanı olacak düzeyde hissiyat olarak o izlenimi verdi. Mavi takıma geçince ne olur diyorsanız. Bence hiç sorun olmaz. Hatta Mavi takım da ayağının izi bile var. İlk gün Mavi’den gelip, Kırmızı da devam etti. Acaba kaderi Mavi miydi diye sorabiliriz.
‘SURVİVOR’IN SON BİR AYINDA DÜZELECEK BİR İLİŞKİ DEĞİL’
Açıkçası baktığımız Yunus Emre ve Özgür şu anda Mavi’ye gidebilir duruyor bizim açımızdan. Bütün bu konuştuklarım normal şartlarda değerlendirilmesi gereken konular olmakla birlikte, yarışmacılarımızın kamera dışında yaşadığı bir gerilim oldu Kırmızı takımda. Olayı çok irdelemek istemiyorum ama sadece şunu söylemek istiyorum, bazen de işin doğasında değişim gerekir. Aleyna, Nagihan ve Nefise bana geldi. Üçü beraber Yunus Emre’nin gerginliğinden yorulduklarını ve Yunus Emre’nin bu takımda olmasını istemediklerini dile getirdiler. Yunus Emre’yi kadınlara karşı olan gerilim konusunda bir kere bile savunmam. Yine savunmayacağım. Konu ne olursa olsun, 3 kadın yarışmacımın davranışsal olarak rahatsız olmaları ve bu konuda bizden ricada bulunmaları önemlidir. Yıpratılmış işçiler vardır ve bazen telafisi çok zordur. Mavi takım Yunus Emre’nin eski takımı bu sebepten şu anda Mavi takıma geçmesi gereken ismin Yunus Emre olduğuna karar verdik. Suçsuzu suçlusu başka konu ben onların içine girmek istemiyorum ama bence bu ilişki Survivor’ın son bir ayında düzelecek bir ilişki değil.
‘NAGİHAN’I NİYE SIRTIMDA TAŞIYAYIM?’
Yunus Emre, “Öncelikle Acun abi tarihin en zor Survivor’ını yaşıyorum. Kimse benimle aşık atmasın bu konuda. Benim problemim Nagihan’laydı ama elele tutuşmuş kağıtlarla beni şikayet etmeye geldilerse oda onların karakteri. Aleyna’ya gelecek olursam. İspiyon sezonu açıladı Acun abi. İspiyon çok harika bir şey, arkadaşlar yapınca farkettim ben de, sonrasında Nagihan’a gelelim. Nagihan takıma geldi birsürü huzursuzluk çıkardı. Aleyna’yı kaçırdı mobbing yaptı falan derken Aleyna beni motive edin diye bizim yanımızda. Nagihan hanım beni Mavi takım potaya çağırdığı zaman burada biz takımımızın en iyi istatistiğine sahip olan Yunus Emre’yi Poyraz durumuna niye düşürelim dedi, buradan bir duyarı kastı gitti beni yazdı. Ben parkur seçen, oyuna çıkmamak için doktora yalvaran bir Nagihan’ı niye sırtımda taşıyayım.” dedi.
‘BENİM EŞİM ALEYNA’YLA YAKIN OLMAMI İSTEMİYOR’
Nagihan, “Yunus Emre’yi ilk karşılayanlardan birisiydim. Bana geldiğinde ilk şunu söyledi, Nagihan abla benim eşim Aleyna’yla asla yakın olmamı istemiyor. Beni korurmusun dedi. Şimdi en başa dönelim. Şu anki krizin en göbeğindeki olan konu benim. Çünkü bir tarafta Yunus Emre ve karısı var. Bir tarafta da Aleyna var. Hiç bilinmeyenleri burada konuşmak zorundayım. Ben Aleyna’yla çünkü o kadar sert bir olayın içerisine girdim ki Yunus Emre yüzünden. Ben bir şekilde bunu korumak için Aleyna’yla düşman olmak zorunda kaldım. İtişmeler kakışmaların asıl sebebi evliliğinin sorun yaşamaması adınaydı.” şeklinde yaşadıklarını anlattı.