Yağışların Türkiye genelinde yüzde 6, Marmara Bölgesi’nde ise yüzde 25 azaldığına dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Hatay’da yüzde 55, Edirne ve Tekirdağ çevrelerinde yer yer yüzde 40’a varan azalma gözlemlendi. Gelecek öngörülerine bakacak olursak, hiç de iç açıcı olmayan bir tablo önümüze çıkıyor. 2030 yılına geldiğimizde, yani sadece 6 yıl sonra, nüfusumuzun yüzde 10 artmasını, su kaynaklarının ise yüzde 20 azalmasını bekliyoruz. Su kullanımlarımız bu şekilde giderse, hiçbir fark oluşturamazsak ve iklim değişikliği etkileri de artarak devam ederse 6 yıl sonra toplam nüfusumuzun yüzde 49’u, sulanan tarım alanlarının ise yüzde 78’i su yetersizliği riski ile karşı karşıya kalacak. Dolayısıyla bu durumla yüzleşmemek için riski krize dönüşmeden yönetmemiz gerekir. Ülkemizde yıllık kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1313 metreküptür. Dikkatinizi çekmek isterim; kullandığımız değil, kullanabileceğimiz kişi başı azami su miktarını ifade etmekte. Bu değer, uluslararası göstergelere göre ülkemizin su stresi altında olduğunun bir göstergesi. Kullanımlarımız bu şekilde devam ederse 2030 yılında, yani çok yakın gelecekte bu miktarın bin metreküpün altın düşmesi mümkün. Yani ülkemizin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna düşmesi mümkün” diye konuştu.