TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların 2024 yılı bütçeleri üzerinde görüşmeler sürüyor.
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, TBMM’nin bütçe hakkını kullanamadığını, Cumhurbaşkanlığından gelen bütçelerin olduğu gibi komisyondan geçtiğini, bugüne kadar üzerinde hiçbir değişiklik yapamadıklarını söyledi.
Enflasyonla mücadelede yalnızca söylemde kalındığını, asıl meselenin enflasyonu araç gibi kullanmak olduğunu dile getiren Akay, Türk lirasının iç değer kaybının dış değer kaybından yüksek olması nedeniyle gelirlerin yüksek göründüğünü, gayrisafi yurt içi hasılanın da yüksek çıktığını ve ekonominin büyümüş göründüğünü savundu. Akay, bütçenin hazırlanması sürecinde kılavuzluk edecek temel belgelerden olan orta vadeli planların, kalkınma planlarıyla uyum içerisinde olmadığını anlattı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’ye zarar verdiğini öne süren Akay, “Demokrasiyi zedeledi, adaleti tahrip etti, hukuku zedeledi, ekonomik bozukluklara sebep teşkil etti, maliyeyi tahrip etti, gelir dağılımındaki bozukluğu daha da ileri safhalara götürdü, eğitim sisteminde bozulmalara sebep teşkil etti, tarımla ilgili sıkıntılar meydana geldi, sosyal yaşamda düzensizlikler ve bozukluklar meydana geldi, demografik yapı çok bozuldu.” diye konuştu.
Akay, bütçenin en önemli kronik sorunlarından birinin de faiz giderleri olduğunu belirterek, “Bu faiz giderlerinden bir an önce kurtulamadığımız müddetçe bütçe disiplinini sağlamamız, rahatlamamız, ekonomiyi rahatlatmamız mümkün değil.” dedi.
HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli, “Kürt sorunu ve yoksulluğun” Türkiye’nin başlıca yapısal sorunları olduğunu ve bu iki sorunun çözülmeden öngörülen hedeflere ulaşılmasının mümkün olmadığını söyledi.
Türkiye’deki yoksulluğun giderek derinleştiğini öne süren Temelli, acilen yoksullukla mücadele edecek bir programa ihtiyaç olduğunu, bunun planlanması ve programlanmasının yapılması gerektiğini dile getirdi. İktidarın, Türkiye’deki yoksulluğu bitirmek yerine yönetilmesine dayalı bir anlayışı olduğunu savunan Temelli, “Bu ülkede bu iki temel, yapısal sorun çok sağlıklı, güçlü bir programla acilen çözüme kavuşturulmadığı sürece diğer bütün sorunların çözüme kavuşmasının çok mümkün olmadığını gördük. Bu sorunların çözümünde bütçe en önemli araçtır.” ifadelerini kullandı.
“AK Parti iktidarının uzak ara en başarısız dönemini yaşıyoruz”
İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kurum ve kuruluşların bütçelerindeki artış oranının, Türkiye için stratejik öneme sahip Tarım ve Orman Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının bütçelerindeki ödenek artışlarından fazla olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştiren Özlale, “Enflasyon, dış ticaret, cari denge, piyasa faizi, işsizlik, yatırım çekiciliğinden bir endeks hazırladığımızda maalesef AK Parti iktidarının uzak ara en başarısız dönemini yaşıyoruz. Ben bunun yönetim sistemiyle ilgili olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, parlamentoların “yasama” ve “bütçe yapma” olmak üzere iki temel işlevi olduğunu ancak konjonktür nedeniyle milletin vergilerinin nerelere harcandığını denetleyemediklerini belirterek, bütçelerin, Komisyona geldiği gibi geçtiğini savundu.
Diyanet İşleri Başkanlığını da eleştiren ???????Temurci, “Diyanet İşleri Başkanlığımız saygının yeri olmalı, korkunun ya da iktidar meselelerinin konuşulduğu bir merkez asla olmamalı. Bu, bizim inancımıza, dinimize, Cumhurbaşkanımızın milli ve manevi değerler vurgusuna zarar verir.” diye konuştu.
“Çalışanların ve emeklilerin maaşları çok daha yüksek düzeylere ulaşacaktır”
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte gerçekleşen kalıcı ve köklü reformun Türkiye’nin önünü açtığını; parlamenter sistemde yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırıldığını söyledi.
Enflasyondaki katılık, beklentilerdeki bozulma ve döviz kuru gelişmelerinin bileşik etkisiyle 2023 sonunda yıllık enflasyonun yüzde 65 olmasının beklendiğini aktaran Kalaycı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enflasyonla mücadelede olumlu sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Herkesin ortak şikayeti olan hayat pahalılığı günden güne tesirini kaybedecektir. Başta çalışanlar ve emeklilerimizin enflasyon karşısında alım gücünün korunması ve yapılan desteklerle tüm toplum kesimlerinin enflasyona ezdirilmemesi için peyderpey çok önemli düzenlemeler yapılmıştır. İnşallah önümüzdeki ocak ayında da maaşlara yüzde 40’ın üzerinde zam yapılması beklenmektedir. Bütçe imkanları arttıkça, ümit ediyorum ki çalışanların ve emeklilerin maaşları çok daha yüksek düzeylere ulaşacaktır.”
Kalaycı, Türkiye ekonomisinde yüksek oranlı ve istikrarlı büyümenin devam ettirilmesinde, finansmanın, sürdürülebilir ve sağlıklı kaynaklardan temin edilmesi, dış kaynaklara olan bağımlılığın azaltılması ve kaynakların gelir artırıcı, istihdam sağlayıcı ve verimlilik potansiyeli yüksek alanlara yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’deki vergi sisteminin, tabana yayılmamış bir yapıda olduğuna dikkati çeken Kalaycı, “Bu durum bir yandan bazı makroekonomik hedeflerimize ulaşmayı zorlaştırmakta, diğer yandan da vergi yükünün adaletsiz dağılması sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Vergi tabanını genişleten, vergiye uyumu kolaylaştıran, öngörülebilirliği artıran, yatırım ve üretimi destekleyen, herkesin mali gücüne göre vergi ödediği adaletli bir vergi sistemi mutlaka ve bir an önce tesis edilmelidir.” diye konuştu.
“Enflasyon meselesi de mutlaka çözülecektir”
AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağladığı hız, dinamizm ve esnekliğin uygulamaya yansıtıldığını hep birlikte müşahede ettiklerini; milletin ihtiyaçları konusunda en hızlı şekilde aksiyon alıp, bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin ve daha kapsamlı refleksler verebildiklerini söyledi.
Kırkpınar, “Önümüzdeki dönemde en büyük hedefimiz, demokrasimizi darbe anayasası utancından kurtarıp Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşına yakışır sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasaya kavuşturmaktır. İnşallah diğer hedeflerimiz gibi buna da muvaffak olacağız. En büyük baş ağrımız olan enflasyon meselesi de mutlaka çözülecektir. Atılan adımlardan bunu şimdiden görüyor, emeği geçenlere de teşekkür ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihten miras kalan kerim devlet vasfına tam manasıyla ilk kez AK Parti döneminde kavuştuğunu anlatan Kırkpınar, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti tek parti faşistlerinin, kendilerini imtiyazlı gören bir avuç siyasi ve ekonomik seçkinin değil, bizatihi bu devlet, 86 milyonun devletidir.” dedi.
Kırkpınar’ın bu sözlerine CHP’li milletvekilleri tepki gösterdi. Karşılıklı laf atmaların yaşanması üzerine Komisyon Başkanı Muş, birleşime ara verdi.
Aranın ardından konuşmasına devam eden Kırkpınar, “Cumhurbaşkanlığımızın bütçesi, aynı zamanda savunmanın, milli güvenliğin, savunma sanayinin, yatırım ve istihdamın, tarihin ve kültürün, kısacası pek çok alanda kalkınmayı, gelişmeyi sağlayacak bir bütçedir.” dedi.